Mehmet ile Handan öğrenci olup, aynı evi paylaşmaktadırlar. Birgün Handan ve Mekmet, Mehmet'in annesini yemeğe davet ederler.
Mehmet'in annesi akşam yemeği boyunca Handan'ı uzun uzun süzer ve aslında Handan'ın çok alımlı ve güzel bir kız olduğunu, acaba aralarında ev arkadaşlığından daha ileri bir ilişkinin olup olmadığını merak eder.
Aklını okumuşcasına Mehmet der ki:
Ne düşündüğünü biliyorum anne,ama emin olki sadece ev arkadaşıyız,ötesi yok. Akşam yemeğinden sonra Mehmet'in annesi evine döner. Aradan biriki gün sonra Handan derki:
-'' Mehmet , annen bize yemeğe geldiğinden beri gümüş çorba kasesini bulamıyorum.''
Mehmet yanıtlar: -''Annemin almış olabileceğini tahmin etmiyorum ama ben yinede kendisine bir mektup yazayım.'' Oturur ve yazar:
Anneciğim, gümüş çorba kasesini sen aldın demiyorum, ama almadında demiyorum. Fakat konu şuki: Sen bize yemeğe geldiğinden beri gümüş çorba kasesi kayıp.
Sevgiler oğlun Mehmet.
Bir hafta sonra Mehmet'in annesinden mektup gelir: -'' Sevgili oğlum: Sana Handanla yatıyorsun demiyorum, ama yatmıyorsun da demiyorum. Fakat konu şuki: Handan kendi yatağında yatıyor olsaydı, gümüş çorba kasesini çoktan bulmuş olurdu.''
Sevgiler annen.
20 Haziran 2008 Cuma
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder